Danıştay'ın 26.04.2021 tarihli kararında; GATA hastanesinde çalışmakta olan hekimin 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile önce Sağlık Bakanlığı'na ardından da Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne devredilmesi esnasında ve devirlerden sonra 2016 yılından itibaren icap nöbeti ücretleri ödenmemiştir. Davacı hekim bu süreçlerde ödenmeyen ücretlere ilişkin hastanenin Sağlık Bakanlığı'na devrinden sonrası için Kocaeli İdare Mahkemesi'nde; Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne devrinden sonraki icap nöbeti ücretlerine ilişkin Ankara İdare Mahkemesi'nde dava açmıştır. Kocaeli İdare Mahkemesi davayı kabul ederken, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi; davacının dava tarihinden önce 120 günü aşan süreye ilişkin ödenmeyen icap nöbeti ücreti taleplerinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile Kocaeli İdare Mahkemesi'nin kararını kısmen bozmuştur. Ankara İdare Mahkemesi de davanın kabulüne karar vermiş ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından bu karar onanmıştır. Danıştay ise bu uyuşmazlıkta İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nin kararının duruma uygun olduğu, yani davacının taleplerinin bir kısmının zamanaşımına uğradığı yönünde karar vermiştir:
T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ
KURULU Esas No : 2021/19 Karar No : 2021/13
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR
I-İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 19/01/2021 tarih ve E:2021/4, K:2021/4 sayılı kararıyla;
Davacı ........... .......... tarafından, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin 08/10/2020 tarih ve E:2020/828, K:2020/458 sayılı kararı ile Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 12/12/2019 tarih ve E:2019/2195, K:2019/3726 sayılı kararı arasındaki aykırılığın giderilmesinin istenmesi nedeniyle,
"İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesinin 08/10/2020 tarih ve E:2020/828, K:2020/458 sayılı kararı ile Ankara Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesinin 12/12/2019 tarih ve E:2019/2195, K:2019/3726 sayılı kararları arasında aykırılık bulunduğu; aykırılığın, kısmen iptal, kısmen kabul, kısmen davanın süre aşımından reddi yolundaki İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesi kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği" görüşüyle, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 3/C maddesinin 5. fıkrası uyarınca karar verilmesi için dosyanın Danıştaya gönderilmesi üzerine,
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkimi .......... .......... 'ın açıklamaları dinlendikten sonra konu ile ilgili kararlar ve yasal düzenlemeler incelenerek gereği görüşüldü:
II-AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI :
A-İSTANBUL BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 3. İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2020/828 SAYILI DOSYASINA KONU YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istemin özeti: TSK bünyesinde 926 sayılı TSK Personel Kanunu'na tabi olarak görev yapmakta iken 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile askeri sağlık kurumlarında çalışan personelin kadrolarının Sağlık Bakanlığına devredilmesi sonucu ............. .............. ............ Devlet Hastanesi'nde göğüs hastalıkları uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından; 26/08/2016 tarihi sonrası tutulan nöbet ve icap ücretlerinin tarafına ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Kocaeli Valiliğinin 11/03/2019 tarih ve 91385075 sayılı işleminin iptali ile 26/08/2016 tarihi ve sonrası tutulan nöbet ve icap ücretlerinin yasal faziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Kocaeli 2. İdare Mahkemesinin 19/12/2019 tarih ve E:2019/334, K:2019/1336 sayılı kararının özeti:
6756 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesi Hakkında Kanun'un 106. maddesi ile 107. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 33. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,
Uzman doktor olarak Sağlık Bakanlığına bağlı yataklı tedavi kurumunda görev yapan ve atandığı kadronun mali haklarından yararlandırılmamasının aynı kadro veya pozisyonlarda bulunan kamu görevlileri arasında ayrım (eşitsizlik) yaratacağı açık olduğundan, tuttuğu branş nöbeti dolayısıyla 657 sayılı Kanun'un Ek 33. maddesi kapsamında nöbet ücretine hak kazanan davacıya nöbet ve icap ücretlerinin ödenmemesine dair dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun kurala bağlandığı, hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem sebebiyle 26/08/2016 tarihi sonrası tutulan nöbet ve icap ücretlerinin davanın açıldığı (22/03/2019) tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece tazmin edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, nöbet ücretlerinin davalı idarece hesaplanarak dava tarihinden (22/03/2019) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin 08/10/2020 tarih ve E:2020/828, K:2020/458 sayılı kararının özeti:
Kocaeli 2. İdare Mahkemesinin 19/12/2019 tarih ve E:2019/334, K:2019/1336 sayılı kararının, dava konusu işlemin 31/12/2018 tarihinden sonraki döneme ilişkin kısmının iptali ile bu kısma ilişkin parasal hak isteminin kabulüne ilişkin kısmının mevzuata ve hukuka uygun bulunduğu, bu kısma ilişkin kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı,
Anılan İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin 31/12/2018 tarihinden önceki döneme ilişkin kısmı ile bu kısma ilişkin parasal hak istemi yönünden ise;
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesine göre uygulama tarihinden itibaren 60 gün içinde, uygulama üzerine davacı tarafından idareye başvurulmuş ise, 12. maddenin yollamada bulunduğu 11. maddeye göre, idarenin bu başvuruya cevap vermemiş olduğu hallerde, uygulama tarihinden itibaren en geç 120 gün, idarenin cevap verdiği durumlarda ise, uygulama tarihine kadar geçen süre de hesaba katılmak koşuluyla cevabın davacıya tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde idari davanın açılmış olması gerektiği,
Başka bir anlatımla dava, davacının idareye başvurduğu tarihten itibaren 120 gün içinde açılmış ise, ilgiliye, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek üzere, başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içindeki ilk uygulama esas alınarak parasal hakların verilmesi, idareye başvuru tarihinden itibaren 120 günlük ya da idarenin cevabının tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük süreler geçtikten sonra açılmış olan davalarda ise, ancak dava tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan ilk uygulamadan doğan parasal hakların ödenmesinin mümkün olduğu,
Davacının, 26/08/2016 tarinden itibaren tutmuş olduğu nöbetler karşılığında tarafına nöbet ücreti ödenmesi talebiyle 01/03/2019 tarihinde davalı idareye başvurduğu, başvurusunun 11/03/2019 günlü işlemle reddi üzerine 22/03/2019 tarihinde dava açtığı anlaşılmakta olup, yukarıda izah edilen usule göre yapılacak hesaplamada, başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan (davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek koşuluyla) ilk uygulama tarihinden (31/12/2018) itibaren ödenmeyen tutarların, başvuru (01/03/2019) tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesinin mümkün olduğu; bu tarihten öncesine yönelik nöbet ücreti talebinin ise, süre aşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, mahkeme kararının, dava konusu işlemin 31/12/2018 tarihinden önceki döneme ilişkin kısmının iptali ile nöbet ücretlerine ilişkin talebin tamamının kabulüne ilişkin kısmında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle,
Davalı idarenin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Kocaeli 2. İdare Mahkemesinin 19/12/2019 tarih ve E:2019/334, K:2019/1336 sayılı kararının, "dava konusu işlemin 31/12/2018 tarihinden önceki döneme ilişkin kısmının iptali ile nöbet ücretlerine ilişkin talebin tamamının kabulüne" ilişkin kısmının kaldırılmasına, bu kısma ilişkin davanın süre yönünden reddine, diğer kısım yönünden ise istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
B-ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 4. İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2019/2195 SAYILI DOSYASINA KONU YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istemin özeti: Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kulak Burun Boğaz Kliniğinde asistan doktor olarak görev yapan davacının, 6756 sayılı Kanun uyarınca Gülhane Askeri Tıp Akademisine bağlı eğitim hastanesinin Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne devri sonrasında tuttuğu ve istirahat kullandırılmadığı nöbetlerin ücretlerinin ödenmesi talebiyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğüne yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve ek nöbet ücretlerinin ödenmesi istenilmiştir.
Ankara 4. İdare Mahkemesinin 21/02/2019 tarih ve E:2017/2759, K:2019/328 sayılı kararının özeti:
6756 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesi Hakkında Kanun'un 106. maddesi ile 107. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde ve 6 57 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 33. maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun Ek 17. maddesinin (Ç) bendinde yer alan kurallar aktarılarak,
Uyuşmazlıkta, devredilen personelin aylık ve diğer mali haklarının tespitine yönelik 06/12/2016 tarihli Maliye Bakanlığı görüş yazısında da devredilen personelden aylıklarını 926 sayılı Kanuna göre almakta olanlara 657 sayılı Kanun'un Ek 33. maddesi uyarınca ödeme yapılacağı açıkça belirtildiğinden ve 6756 sayılı Kanun uyarınca Gülhane Askeri Tıp Akademisine bağlı yükseköğretim birimleri her türlü hak ve yükümlülükleri, alacak ve borçları, sözleşme ve taahhütleri, taşınırları ve taşıtlarıyla birlikte, Sağlık Bilimleri Üniversitesine devredildiği ve devredilen personele devir tarihinden sonra yapılması gereken aylık veya ücret ödemeleri yeni kurumları tarafından yapılacağı düzenlemeleri dikkate alındığında ödenmeyen nöbet ücretlerinin davalı idarece ödenmesi gerektiği,
Öte yandan davalı idarece davacıya sağlık hizmetleri tazminatı ödemesi yapıldığı gerekçesiyle ek nöbet ücreti ödemesi yapılamayacağı iddia edilmiş ise de 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun Ek 17. maddesinin (Ç) bendinde bu fıkraya göre yapılacak ödeme, ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ödemesi, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun yapılan benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmaz düzenlemesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 33. maddesindeki ödemeden 04/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğetim Kanunu'nun 50. maddesinin (e) bendi kapsamında bulunanların yararlanacağına ilişkin açık düzenleme dikkate alındığında davacının istirahat kullandırılmadığı nöbet görevlerine ilişkin ödemelere hak kazandığı sonucuna ulaşıldığı,
Bu durumda, asistan doktor olarak Sağlık Bilimleri Üniversitesine bağlı yükseköğretim biriminde yer alan kadronun mali haklarından yararlandırılmamasının aynı kadro veya pozisyonlarda bulunan kamu görevlileri arasında ayrım (eşitsizlik) yaratacağı açık olduğundan, tuttuğu nöbet dolayısıyla 657 sayılı Kanun'un Ek 33. maddesi kapsamında nöbet ücretine hak kazanan davacıya, nöbet ücreti ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı,
Bu durumda hukuka aykırılığı yargı kararı ile saptanan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı nöbet ücretinin tazmininin Anayasa'nın 125. maddesi gereği olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı ek nöbet ücretinin hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 12/12/2019 tarih ve E:2019/2195, K:2019/3726 sayılı kararının özeti:
Ankara 4. İdare Mahkemesinin 21/02/2019 tarih ve E:2017/2759, K:2019/328 sayılı kararının usul ve hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
III-İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde 926 sayılı Kanuna tabi olarak görev yapmakta iken 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile askeri sağlık kurumlarında çalışan personelin kadrolarının Sağlık Bakanlığına devredilmesi üzerine, davacıların bu tarihten sonra nöbet ve icap ücretlerinin ödenmesi istemiyle yaptıkları başvurular üzerine tesis edilen işlemlere karşı açılan davalarda iptal kararı verilmesi konusunda herhangi bir aykırılık oluşmadığı, ancak verilen iptal kararları üzerine hangi tarihten itibaren parasal hakların tazmini gerektiği konusunda farklı nitelikte kararlar verildiği ve bu kararların kesinleşmesi üzerine de incelenen aykırılığın oluştuğu görülmüştür.
İLGİLİ MEVZUAT:
1- 2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanunu:
Dava açma süresi:
Madde 7 – 1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde
Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. 2. Bu süreler;
a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,
b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği;
Tarihi izleyen günden başlar.
3. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar.
4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.
Üst makamlara başvurma:
Madde 11 – 1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması,
geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.
2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.
3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.
4. (Mülga : 10/6/1994-4001/6 md.)
İptal ve tam yargı davaları:
Madde 12 – İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.
Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması:
Madde 13 – 1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce,
bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.
2. Görevli olmayan adli (...)(1) yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.(1)
2- 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun:
Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu:
Madde 3/C- (Ek: 18/6/2014-6545/6 md.)
...
4. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri şunlardır: ...
c) Benzer olaylarda, bölge idare mahkemesi dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında veya farklı bölge idare mahkemeleri dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması hâlinde; resen veya ilgili bölge idare mahkemesi dairelerinin ya da istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların bu aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, istemin uygun görülmesi hâlinde kendi görüşlerini de ekleyerek Danıştaydan bu konuda karar verilmesini istemek.
...
5. (Değişik:17/10/2019-7188/7 md.) Dördüncü fıkranın (c) bendine göre yapılacak istemler, konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna iletilir. İlgili dava daireleri kurulunca üç ay içinde karar verilir. Aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12. maddesinde idari işlemlerden, 13. maddesinde ise, idari eylemlerden doğan zararların karşılanması amacıyla açılacak tam yargı davalarının açılma yöntem ve süreleri düzenlenmiş; 12. maddenin atıf yaptığı 11. maddede ise "üst makamlara başvuru" düzenlenmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri ışığında, icap ve nöbet ücretlerinin ödenmesi için yapılan başvuruların reddine ilişkin işlemlerin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların tazmini istemi içeren uyuşmazlıklarda; İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesine göre uygulama tarihinden itibaren 60 gün içinde; uygulama üzerine davacı idareye başvurmuş ise, 12. maddenin yollamada bulunduğu 11. maddeye göre idarenin bu başvuruya cevap vermemiş olduğu hâllerde uygulama tarihinden itibaren en geç 120 gün, idarenin cevap verdiği durumlarda ise, uygulama tarihine kadar geçen süre de hesaba katılmak koşuluyla cevabın davacıya tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde idari davanın açılmış olması gerekir.
Başka bir anlatımla dava, idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren 120 gün içinde açılmış ise; ilgiliye, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek üzere, başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içindeki ilk uygulama esas alınarak parasal haklarının verilmesi mümkün olup; idareye başvuru tarihinden itibaren 120 günlük ya da idarenin cevabının tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük süreler geçtikten sonra açılmış olan davalarda ise, ancak dava tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan ilk uygulamadan doğan parasal hakların ödenmesi mümkündür.
Bu durumda, uzman doktor olan davacılar tarafından tuttukları icap ve nöbet ücretlerinin ödenmesi istemiyle idareye yaptıkları başvuruların reddedilmesi üzerine açılan uyuşmazlığa konu davalarda, başvuru tarihinden geriye doğru 60 gün içinde kalan ilk uygulamanın yapıldığı tarihten itibaren icap ve nöbet ücretlerinin ödenmesi mümkün olup; davacıların başvuru tarihinden geriye doğru 60 günden öncesine yönelik olarak tuttukları icap ve nöbet ücretlerinin ödenmesine hukuken olanak bulunmayıp, bu kısma ilişkin olarak davanın süre aşımından reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
IV- SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle; Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin 08/10/2020 tarih ve E:2020/828, K:2020/458 sayılı kararı doğrultusunda giderilmesine, kesin olarak, 26/04/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin E:2020/828 sayılı dosyasına konu uyuşmazlıkta; TSK bünyesinde 926 sayılı TSK Personel Kanunu'na tabi olarak görev yapmakta iken 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile askeri sağlık kurumlarında çalışan personelin kadrolarının Sağlık Bakanlığına devredilmesi sonucu Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi'nde göğüs hastalıkları uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından; 26/08/2016 tarihi sonrası tutulan nöbet ve icap ücretlerinin tarafına ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Kocaeli Valiliğinin 11/03/2019 tarih ve 91385075 sayılı işleminin iptali ile 26/08/2016 tarihi ve sonrası tutulan nöbet ve icap ücretlerinin yasal faziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
Kocaeli 2. İdare Mahkemesinin 19/12/2019 tarih ve E:2019/334, K:2019/1336 sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptali ile 26/08/2016 tarihi sonrası tutulan nöbet ve icap ücretlerinin davanın açıldığı (22/03/2019) tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi ise, davalı idarenin istinaf başvurusu üzerine, 08/10/2020 tarih ve E:2020/828, K:2020/458 sayılı kararı ile Kocaeli 2. İdare Mahkemesinin 19/12/2019 tarih ve E:2019/334, K:2019/ 1336 sayılı kararının, dava konusu işlemin 31/12/2018 tarihinden sonraki döneme ilişkin kısmının iptali ile bu kısma ilişkin parasal hak isteminin kabulüne ilişkin kısmının mevzuata ve hukuka uygun bulunduğu, bu kısma ilişkin kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı,
Anılan İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin 31/12/2018 tarihinden önceki döneme ilişkin kısmı ile bu kısma ilişkin parasal hak istemi yönünden ise; başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan (davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek koşuluyla) ilk uygulama tarihinden (31/12/2018) itibaren ödenmeyen tutarların, başvuru (01/03/2019) tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesinin mümkün olduğu; bu tarihten öncesine yönelik nöbet ücreti talebinin ise süre aşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, Kocaeli 2. İdare Mahkemesinin 19/12/2019 tarih ve E:2019/334, K:2019/1336 sayılı kararının, "dava konusu işlemin 31/12/2018 tarihinden önceki döneme ilişkin kısmının iptali ile nöbet ücretlerine ilişkin talebin tamamının kabulüne" ilişkin kısmının kaldırılmasına, bu kısma ilişkin davanın süre yönünden reddine, diğer kısım yönünden ise istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin E:2019/2195 sayılı dosyasına konu uyuşmazlıkta ise, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kulak Burun Boğaz Kliniğinde asistan doktor olarak görev yapan davacı tarafından, 6756 sayılı Kanun uyarınca Gülhane Askeri Tıp Akademisine bağlı eğitim hastanesinin Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne devri sonrasında tuttuğu ve istirahat kullandırılmadığı nöbetlerin ücretlerinin ödenmesi talebiyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğüne yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve ek nöbet ücretlerinin ödenmesi istemiyle dava açılmıştır.
Ankara 4. İdare Mahkemesinin 21/02/2019 tarih ve E:2017/2759, K:2019/328 sayılı kararı ile asistan doktor olarak Sağlık Bilimleri Üniversitesine bağlı yükseköğretim biriminde yer alan kadronun mali haklarından yararlandırılmamasının aynı kadro veya pozisyonlarda bulunan kamu görevlileri arasında ayrım (eşitsizlik) yaratacağı açık olduğundan, tuttuğu nöbet dolayısıyla 657 sayılı Kanun'un Ek 33. maddesi kapsamında nöbet ücretine hak kazanan davacıya, nöbet ücreti ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile davacının yoksun kaldığı ek nöbet ücretinin hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi, davalı idarenin istinaf istemini, 12/12/2019 tarih ve E:2019/2195, K:2019/3726 sayılı kararı ile reddederek, idare mahkemesi kararın kesin olarak onamıştır.
Yukarıda aktarılan bilgiler ışığında; İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin E:2020/828 sayılı dosyasına konu uyuşmazlıkta, davacının gerek idareye başvuru evrakında gerek dava dilekçesinde yoksun kaldığı parasal hakların tazmini için belirli bir tarih belirtilerek talepte bulunulmuş, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin E:2019/2195 sayılı dosyasına konu uyuşmazlıkta ise, davacı idareye yaptığı başvuruda da, dava dilekçesinde de tarih belirtmeden yoksun kaldığı parasal haklarının tazminini talep etmiştir.
Bu itibarla, aykırılığın giderilmesine konu edilen dosyalardaki davacıların talepleri, "ödenmeyen nöbet ücretlerinin tazmini" noktasında uyuşuyor olsa da, idareye yaptıkları başvuruların içeriği ve dava dilekçesindeki talepler bakımından farklılık göstermektedir. Dolayısıyla, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunca, aykırılığın giderilmesi istemine konu davaların, benzer olaylara ilişkin olduğundan bahisle, söz konusu başvuru yapılmış ise de, dosyalardaki dava dilekçeleri ve idareye yapılan başvuruların içeriği farklı olduğundan, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararlar arasındaki aykırılığın 2576 sayılı Kanun'un 3/C maddesi kapsamında giderilmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, Ankara 4. İdare Mahkemesinin 21/02/2019 tarih ve E:2017/2759, K:2019/328 sayılı iptal kararı doğrultusunda, idare tarafından yapılacak nöbet ücreti ödemesi sırasında davacı ve davalı arasında bir anlaşmazlık yaşanırsa, bu durumun tekrar dava konusu yapılmasına engel yoktur.
Açıklanan nedenler, 2576 sayılı Kanun'un 3/C maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunmayan aykırılığın giderilmesi isteminin reddi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın, yukarıda gerekçesine yer verilen dava konusu işlemin iptali ile davacının yoksun kaldığı ek nöbet ücretinin hesaplanarak davacıya ödenmesine yönelik İdare Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunu reddeden Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 12/12/2019 tarih ve E:2019/2195, K:2019/3726 sayılı kararının gerekçesi doğrultusunda giderilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.